Akademik Kadro İlanlarında Yeni Skandal: Adayın İsmi Şartlara Yazıldı
Üniversitelerin akademik kadro ilanlarındaki “adrese teslim” uygulamalar yıllardır tartışma konusu. Akademik etik ve şeffaflık açısından ciddi eleştiriler alan bu uygulamalara bir yenisi daha eklendi. Bu defa bir vakıf üniversitesinde ilan edilen profesör kadrosunda, başvuracak adayın ismi ve soy ismi doğrudan özel şartlar kısmına yazıldı.
“Asım Saldanlı” Özel Şartı ile Profesör Kadrosu
10 Ocak 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bir vakıf üniversitesinin akademik personel alım ilanında, Profesör kadrosu için düşünülen adayın adı ve soyadı açıkça belirtildi. İlan metninde yer alan özel şartlar kısmında “Asım Saldanlı” ismi yazılarak, bu kadronun doğrudan belirli bir kişi için hazırlandığı kamuoyuna duyuruldu. Bu durum, yükseköğretim sistemindeki uzun süredir eleştirilen “adrese teslim kadro” uygulamalarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Akademik Alımlarda Şeffaflık Sorunu
Akademik kadro alımlarında şeffaflık ve adaletin sağlanamaması, yükseköğretim sisteminin en büyük sorunlarından biri olarak görülüyor. Üniversitelerin dünya sıralamalarında daha yüksek yerlerde bulunmasını hedeflerken, akademik etik kurallarını hiçe sayan bu tür uygulamalar, eğitim sistemine olan güveni zedeliyor.
Yeni Politikalar Şart
Özellikle öğretim üyesi kadrolarında içeriden yükselme veya belirli kişiler için kadro ilanı hazırlama gibi uygulamaların önlenmesi için köklü bir politika değişikliğine ihtiyaç var. Üniversitelerin kadro alımlarında liyakate dayalı ve objektif kriterlerin benimsenmesi gerektiği her fırsatta vurgulanıyor. Ancak, bu konuda somut adımların atılmaması, Resmi Gazete’de isim soy isim yazılması gibi daha vahim durumlarla karşılaşılabileceği endişesini artırıyor.
Yetkililere Çağrı
Akademik personel alımlarında etik kuralların ve şeffaflığın sağlanması için YÖK ve ilgili kurumların acilen harekete geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde, yükseköğretim sisteminin kalitesi ve güvenilirliği daha fazla zarar görebilir. Bu gibi skandallar, sadece bireysel bir durum değil, aynı zamanda sistemin genel yapısına yönelik ciddi bir uyarıdır.
Yetkililerin dikkatine bir kez daha sunuyoruz: Akademik kadro alımlarında tüm kesimlerce benimsenmiş, adil ve şeffaf bir mevzuat oluşturulması artık ertelenemez bir ihtiyaçtır.